BM: Asya Pasifik Ülkeleri İklim Değişikliği Risklerine Karşı Tedbirlerini Artırmalı
Birleşmiş Milletler (BM), Asya Pasifik bölgesi ülkelerinin, iklim değişikliği nedeniyle artan risklere karşı afet uyarı sistemleri ve diğer önleyici prosedürlere yönelik yatırımlarını önemli ölçüde artırması gerektiğini belirtti.
BM bünyesindeki Asya Pasifik Ekonomik ve Sosyal Kurulu’nun (ESCAP) yayınladığı rapora göre, bölgede sel, deprem, kuraklık ve diğer afetlerden kaynaklanan ölüm ve hasarı en aza indirecek sistemlerin kurulması için yaklaşık 145 milyar dolar gerekiyor.
Asya-Pasifik bölgesinde yalnızca 2022 yılında 7 bin 300 kişinin ölümüne ve 62 milyon kişinin etkilenmesine neden olan 140 büyük doğal afet meydana gelirken, mali kayıp 57,3 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Gerekli önlemlerin alınmaması durumunda, bölgesel afet kayıplarının yılda yaklaşık 1 trilyon dolara, yani bölge gayri safi milli hasılasının yüzde 3,1’ine ulaşacağı varsayılmaktadır.
Bölgede küresel ısınma nedeniyle Çin, Hindistan ve Japonya’nın en yüksek ekonomik kayıpları yaşaması bekleniyor.
Kamboçya, Myanmar, Butan ve Laos’un da gayri safi milli hasılalarının yüzde 7 ila 13’ü gibi büyük kayıplar görmesinden endişe ediliyor.
Yapay zeka ve uydular gibi teknolojilerden toplanan bilgiler değerli bir rol oynayabilir.
Yapay zeka, uydular ve uzaktan algılama sistemleri gibi teknolojilerden toplanan veriler analiz edilerek afetlerin önlenmesi için iddialarda bulunulabilir ve acil durumlarda halk bilgilendirilebilir.
Savunmasız toplulukların da afet uyarılarına erişebilmeleri için telekomünikasyon sistemlerinin güçlendirilmesi gerekmektedir.
BM’nin iddialarına göre erken uyarı düzeyine ulaşmayan ülkelerde bu tıbbi sistemlere sahip ülkelere göre 8 kat daha fazla afet ölüm oranı var.
Erken uyarı sistemleri ile birçok hayat kurtarılabilir
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) Genel Sekreteri Doreen Bogdan-Martin, Twitter hesabından paylaştığı video açıklamasında, BM’nin 2027 yılı sonuna kadar tüm ulusları erken afet uyarı sistemleri kapsamına alma planına rağmen, ülkelerin yarısında erken uyarı sistemlerinin bulunmadığını ve çok az ülkenin acil durum planlamasına ilişkin sistemlerin bulunduğunu söyledi.
